Kıbrıs’ta yaşamış İngiliz aile dostlarımız Fernsby’ler çocuklarıyla birlikte 1974 sonrasında İngiltere’ye geri dönüş yapmaya karar vermişlerdi. Aralarında çok değerli kitapların da bulunduğu iki üç kutuyu bize hatıra olarak bıraktıklarında annem onları kütüphanemize yerleştirmişti. Ancak bunların bir kısmı, yer darlığından kutularda bırakılmış ve dolaplarımızın yüklük kısmında öylece kalmışlardı.
Çocukluğumun evine, yetişkin olarak geri dönüp yerleştiğim yıllarda, bu kapalı kutulardaki kitapları çıkarmış ve onları genişlettiğim kütüphane raflarına yerleştirmiştim. Bugün onlar gözüme ilişiverdi.
Bir rafın bütünü bu kitapçıklardan oluşuyordu.
Onları birbirlerinden hiç ayırmadan oldukları gibi muhafaza ediyorum. Dış kapakları beyaz kese kağıdı ile kaplı, bir dizi eski erotik kitaplar koleksiyonu. Bunların yanına bir tek, Taschen yayını, Gilles Neret’nin altın kaplı Erotica Universalis kitabını eklemişim. En beğendiğim erotik sanat resimleri kitabım.
Aslında Fernsby’lerin aileme bıraktığı bu koleksiyona sahib olmak o kadar da tesadüfi değildi sanki. 2005 yılında bir Lefkoşa kültür turuna katılmıştım. [1] Küçük bir grup insanla gezerken, ayni anda kendi sesini kayıda alan rehberimiz, bir taraftan Lefkoşa ile ilgili birçok tarihi bilgi verirken, bir diğer taraftan da daha önce hiç duymadığım ama sanki bir yerlerden bildiğim bazı efsaneleri pekiştiren hikayeler anlatıyordu. Birçok bilgi aklımda kalmamışsa da Eva Dibelin’in hikayesi zihnime kazınmıştı.
“Köklü bir Fransız ailesinden gelmiş Eva Dibelin 19. yüzyıl başlarına kadar Lefkoşa’nın orta çağdan kalma en güzel evlerinden birinde yaşarmış. Evin büyük bir kısmı erotik kitaplar koleksiyonu ve ilgili objelere ayrılmış olmasından dolayı ev bir müze gibiymiş. Bu eve girip çıkanlar hep farklı farklı ülkelerden gelen insanlarmış. Aralarında az sayıda Kıbrıs’lı erkeklerin de olduğu diskrit ziyaretçileri varmış. Eva hanımın yardımcısı olarak girip çıkan Rita hanım dışında, bu eve gelen hiçbir kadın görülmemiş. Rita her zaman evde çok fazla kitap ve obje olduğundan, onların tozunu almanın onu çok yorduğundan, Eva Hanımın ise çok dil bildiği için, genelde evi ziyaret edenlerin birçoğunun kendinin anlamadığı dilleri konuştuklarından şikayet edermiş. Eva Hanımın en yakın dostu Monsieur Philippe’nin kendisi ile daima Rumca veya Türkçe konuştuğunu ona çok iyi davrandığını, ancak kendisinin onu hiç sevemediğini de söyler dururmuş.
Ve bir gece Monsieur Philippe’nin Eva Hanımı uzun bir gün ziyaret etmesinden sonra çıkan çok büyük bir yangınla Hem Eva Dibelin hem de ona ait konak bir gecede kül olup gitmiş.
Rita, Eva Dibelin’in böylesi gizemli bir biçimde yok olmasına uzun süre yas tutmuş ve olaydan sonra, Paris’ten, MP imzalı bir not ile zarfın içerisinde, yüklü sayılabilecek bir para almış. Notta yazan ise; bu paranın Eva Dibelin’in vasiyeti üzerine ona gönderildiğiydi. Bunu Eva’nın en güvendiği arkadaşı Monsieur Philippe’den almıştı. Eva’nın ölümünden sonra açılan vasiyetinde, Eva hanım varlıklarının yakılması için Monsieur Philippe’yi tayin etmiş ve olan parasının bir miktarının da kendine yardım eden kadıncağıza verilmesini istemiş. Ancak yangından sonra Monsieur Philippe’nin Kıbrıs adasında hiçbir izine rastlanmamış. Eva Dibelin’in ve varlıklarının bir gecede bir yangında yok olduğu zannedilse de, Bu kadar değerli bir erotik kitaplar koleksiyonundan bazı parçaların bu yangından önce Monsieur Philippe tarafından oradan kaçırıldığı ve bunların bazı önemli sanat erbaplarının, hatta Bibliothèque nationale de France, Collection de L’Enfer’e (Fransa Ulusal Kütüphanesi, Cehennem Koleksiyonu’na) verildiği yönündedir. Rita’ya göre, Eva’nın ölümü ile neticelenen yangının Monsieur Philippe ve Eva işbirliğinde kasti olduğu rivayetler arasındadır”.
2005 te duyduğum bu hikaye ve bilmeden kendimin sahip olduğu küçük ve gizemli erotik kitaplar koleksiyonu beni, Kıbrıs’ta yer almış Eva Dibelin ile ilgili daha çok meraklandırmıştı. Lefkoşa sokaklarını gezerek bazı ipuçları aradımsa da aradan yüzyıllar geçmişti. Luzinyan’ların Lefkoşa’da yaşadıkları Baf Kapısı, Yeni Cami gibi surlar içerisinde mahallelerin arasında dolaşırken, rastgeldiğim yaşlı insanlar ile konuşarak ipuçları bulmaya çalıştım. Zaten buralarda birçok yer Venedikliler tarafından tahrip edilmiş ve hangi binaların ayakta kaldığı veya Eva Dibelin’in gerçekten bir Lusignan aile evinde olduğuna dair de herhangi bir kesin bilgi yoktu elimde.
Bir gün, yıllardır tanıdığım, artık yaşını iyice almış, antika meraklısı Mehmet bey ile konuşurken, ona Eva Dibelin erotik kitap/obje kolleksiyondan bahsetmiştim. Mehmet Bey kulaklarına inanmamışcasına gözleri kocaman açılarak bana önce bunu nasıl bildiğimi sordu ve sonra da kendi hikayesini anlattı. O da evin tam nerede olduğunu bilmemesine rağmen, kendinin yine çok eski bir evden aldığı antika eşyalar arasında bulduklarından bahsetmeye başlamıştı. Yarı yanmış bir sandık içerisinde çok eski olduğu anlaşılan, Fransızca İngilizce ve Eski Türkçe yazılmış onlarca mektuba rastladığını ve bunların birçoğunun da Madam Eva d’Ibelin’e (Eva Dibelin) [2] hitap ettiğini ilk kez teyid eder nitelikteydi. Bunların Fransızca ve eski Türkçe olanlarını okuyamadığı için sadece birkaç tane İngilizce mektubu okuyabildiğini, birçoğunun içinde listeler halinde bazı isimler olduğunu ama onun için çok birşey ifade etmediklerinden, onları tam da ne olduğundan emin olmadığını söylemişti. Çok heyecanlanmıştım. Bu kadar yıldır merak ettiğim Eva d’Ibelin ve onun koleksiyonundan haberdar olan birisini nihayet bulmuştum galiba. Mehmet Bey’i biraz daha dürtükleyince , ayni evden birkaç da eski ayıp sayılabilecek resimli kitap bulduğunu, onları okuyamadığı halde, bunlara alıcı bulduğunu ve onları da kendisinin düz bir kese kağıdı ile kaplayarak yeni sahiplerine verdiğini söylemez mi…
Notlar:
[1] Anber Onar, “Outside the Projects” (“Projelerin Dışında”), Leaps of Faith: an international arts project for the Green Line, May 2005 (İnanç Sıçramaları: Yeşil Hat Uluslararası Sanat Projesi, Mayıs 2005)
[2] Hikayenin başından beri “Eva Dibelin” fonetik olarak yazılmıştır. Bu ismin Fransızca doğru yazılı halini (Eva d’Ibelin) ilk kez Mehmet Bey gördüğü mektuplardan teyid etmiştir.