Rüyalarda buruşmuşum ki bu saatte ayaktayım. İnsanlara tükürdükçe kafası ıslanan bir adam gibi hissediyorum bu sabah kendimi. Yer çekimi biraz daha etkili bugün bedenimde. Kafamı meşgul eden belli belirsiz düşüncelerim pis elleriyle kirpiklerime tutunmuş sallanıyor. Yerde sürüklediğim ayaklarım getirince beni şu aynanın önüne, istemsizce kaldırıyorum kafamı. Burun buruna geldiğim bir yabancı var aynanın önünde. Gözlerinde bir bakış var, tanıdık, az biraz azimli ama kaybolmuş belli, çiçek açmayı unutan yeşil bir ağaç gibi dikili karşımda. Saksısına dar bu ağaç, büyüdükçe kökleri birbirine dolanmış, çaresiz ve oldukça bunalmış. Büyümeye devam etmiş ama niye büyüdüğünü unutmuş, yabancılaşmış, ve kendinden saklanmış.
Ayaklarım yerde, soğuk mermer var hissediyorum. Gözlerimdeki yansıma, aynayla karşı karşıya.
Uzanırsam eğer aynaya yansımam kaçar mı benden? Şimdi etsem yani hareket sende eder misin benimle? Baksam biraz daha? Ayırt eder miyim beni senden? Tanırsam seni korkar mıyım kendimden?
Ellerimi hareket ettirdikçe dans eden bir beden var karşımda. Bir anlasam kim ki bu aynadaki ukala? Ağzı çok laf etmiyor, ama hareketlerinde tanıdık bir sima var. Düşündükçe buruşuyor, sevildikçe küçülüyor. Söylediği şarkıların içime sinen bir ritmi var.
Sahiplenemediğim bir yüz var aynada. Bana koca burnuyla bakan bir yabancı, adeta kendini bilmez bir budala. Yüzündeki ayrıntılar, sesindeki kalıntılar, saçındaki karalıklar bendekinden fazla. Baktıkça nefretle dolan belirsiz bedenim bir şeyler fısıldadı yabancının kulağına
Yabancı dinledikçe beni bende onu dinledim,
Yansıttığım nefretim bedenimi belirsizleştiren sözlerim.
Nefes alıp verdikçe yansıma,
Aynadaki buhara dönüştü benliğim.
Soluksuz kaldıkça bedenim, yabancılaştı kimliğim.
Burnum nerede? Peki ya dudaklarım ve yanaklarım? Ellerim hep mi böyleydi benim?
Sesim tiz miydi eskiden, yoksa incelmiş mi belim. Gerçekten öyle mi duruyor gün doğarken gözlerim?
Kulaklarımda olmadıkça sesin, kim bilir ki ben kimim? Tarif etsene ben bana neyim?
Kendimi iyice garipsedim. Ayndaki yabancıyı kendime kenetledim. Yabancı aynadan aynaya zıpladıkça, ona daha da güvendim. Tüm benliğimi ona hapsettim. Tenimin yabancılaştırdığı bir beden var aynada, ne kadar dokunsamda hissetmedikçe yok mana. Kendimi bir yabancıya adadım, tüm bildiğimi bir yansımadan anladım.
Yansıma ağzını açtıkça bende açtım,
Seslenince cevap verdiğimi anlamadım.